Editörden (Ekim 2016)

Merhabalar Dostlar, Her Nefes Ekim 2016 sayısı ile yine huzura geldik, çok şükür. Bu sayımızda konumuz “Söz Dinlemek” üzerine olacak. Söz dinlemek, bu geçici dünya hayatımızda doğumumuzla başlıyor. Belki de çok daha önce, hatta belki de ilk cevabımızla, “Belî” (evet) sözünü verirken başlıyor hikâyemiz. Yüce kitabımız Kur’ân-ı Kerîm’in pek çok yerinde “söz dinlemek, itaat etmek” […]

Sohbetler (Ekim 2016)

Söz dinlememesiyle yanlış yolda gidip servetini, malını ve mülkünü kaybetmiş birisinden bahsediliyordu. Sabîha Hanımefendi bu kimse hakkında duâ ricasında bulununca: – “Ateş düştüğü yeri yakar. Hakkı ne ise onu bulur. Çünkü Allah Rabbül-âlemîndir. Allah îmânını kurtarsın. Lûtuf odur işte!” (Ken’an Rifâî, Sohbetler, Kubbealtı Neşriyâtı, 2000, s. 242) ***** Güneş doğunca idâre kandiline lüzum kalmaz, buyrulmuştu. […]

SAPIENS

Antropolojist Yuval Harari’nin insan türünün başlangıcından bugüne uzanan kısa tarihini biyoloji, antropoloji, biraz da sosyoloji açısından özetleyen kitabı “Sapiens”i okudum. Kitap bilimsel bulguların nispeten nesnel yorumlarla açıklandığı bir eser olduğu için her şeyden önce öğretici bir kaynak. Bununla beraber bilim insanlarının da tam mutâbakat sağlayamadığı birçok konuya değinmek zorunda kaldığı için kimi kısımlarında yazarın şahsî […]

DİNLEMEYİ UNUTTUK

Dinlemeyi unuttuk. Dinlemek, eylem ve anlam olarak işitmek için kulak vermeyi gerektiriyor ya, biz resmen dinlemiyoruz artık. Kendimizi dinlemiyoruz. Kalbimizi, ruhumuzu dinlemiyoruz. Bir karar vermek istediğimizde aklımıza ağırlık veriyoruz; gönlümüz ne diyor, dinlemiyoruz. Vücudumuzu dinlemiyoruz; midemizi, örneğin. Saati geldi, ikram geldi, yemek yiyoruz; aç mıyız tok muyuz düşünmeden. Vücudumuza iyi gelmediğini bile bile bir sürü […]

AKIL VE AŞK DAVÂSI

Dinleyebilecek bir sözün olması ne büyük lütuf. Bana, benim için bir şey söylenmiş olması ne büyük hazine. Bana sadece dinlemek kalıyor, o sözü tutma gayretini göstermek… Bu bile bazen zor gelebiliyor. Gereğini yapamayacağımızı düşündüğümüz kadar zor konularda imtihanlarla karşılaşabiliyoruz. Böyle vaziyetlerde de Allah’a sığınmak ve samimiyetimizi ispatlamak durumunda oluyoruz. Belki de her şey sadece O’na […]

BİR DEDEDEN TORUNLARINA

Ablam ve benim pek kıymetli babacığımız, annemin dâimâ Sâmiha Anne’nin emâneti olarak bildiği muhterem Erdoğan Öztürk Beyefendi, geçtiğimiz Temmuz ayında Hakk’ın rahmetine kavuştu. Şâhit olduğum ve ailemden dinlediğim hâtıralar, Sâmiha Ayverdi’nin kendisi için sarfettiği cümleyle özetlenecek nitelikteydi: “Sen fırtınalı denizlerin kaptanısın Erdoğan…” Bir ömür boyu Allah’ın istediği biçimde mücâdele verdi ve dâimâ Hz. Yunus Emre’nin […]