Sohbetler (Temmuz-Ağustos 2015)

Kâmil üstadı bulan, cemâli bulur. Ne kadar mevcudat varsa, hepsi de o kâmilin kalbi vâsıtasıyle Hakk’ı bulmaya çalışır. Yârin yüzü, Hakk’ın cemâlidir. Hacca gidenler, taşı toprağı tavaf ederler. Bir gönül ele getir ki hacc-ı ekberdir. Bin kâbeden bir gönül evlâdır. Kâbe’ye gitmek için ihrama bürünürler, yâni esvaplarından so­yunurlar. Gönül kâbesine teveccüh eden âşıklar ise iki […]

Umre Hakkında

Kâbe’nin üç sütunu dört köşesi vardır. Yani Fâtiha’nın yedi âyeti insanın cemâlinde olan yedi işaret demektir ki ateş, hava, su ve topraktan ibaret dört unsur ile akıl, ruh ve nefse işarettir. Bu üç sütun, Peygamberimiz’in üç özelliği üzere yapılmıştır: “Müctebâ”, “Murtazâ”, “Mustafâ!” Bir kimse ki şerîat, tarîkat, hakîkat ve mârifet derecelerinden geçerek temizlenirse, bu makamları […]

Umre Yolu

“Yol gönüldür. Gitmek, kendiliksiz kendine gitmektir, bilmek ve bulmaktır.” Ken’an Rifâî Henüz umreye gidemedim. Doğrusu bu yolculuğu hasretle bekliyorum. Yazın sıcaklar bastırınca Mekke’yi düşünüp, bir yerde kalabalıkta sıkışınca Mescid-i Nebevî’yi düşünüp mutlu oluyorum, acaba nasıl olacak diye düşününce heyecanlanıyorum. Hacer’ül Esved’i öpebilecek miyim, öperken nasıl atlayacağım, bunları düşünmek bile şu anda yüzümü güldürüyor. Hz. Peygamber’in […]

Umre Benim İçin Hasret Demektir

Umre herkesin olduğu gibi kabul edildiği yerdir: kimseye “kimsin, kimlerdensin?” diye soru sorulmadığı, millet, eğitim, gelir düzeyi ya da aklınıza gelen diğer sosyal farklılıkların yok olduğu, herkesin bir merkezde, tek bir şeye odaklanarak kendini bulduğu ya da aslına en yaklaştığı ibâdettir. Kâbe’yi tavaf ederken ya da Ravza’da ziyaret saatini beklerken kimsenin kimseden farkı yoktur; herkes […]

Kâbe Hakkında Hadisler

“Bir Müslümanın kalbini kırmak, haksız olarak incitmek, Kâbe’yi yetmiş kere yıkmaktan daha günahtır.” “Merhaba Ey Beytullah! Ne Büyüksün ve hürmetin ne büyüktür. Lâkin mümin, Allahü Teâlâ indinde senden daha muhteremdir.” “Ey Kâbe, Seni Allahü Teâlâ, şerefli, mükerrem ve muazzam kıldı; Fakat Mümin, hürmet bakımından senden daha kıymetlidir.” “Mümin, Kâbe’den üstündür.”

Her Günümüz Umre Olsun

Bu sabah uykudan uyandığımızda sırt üstü yatıp derin derin nefes alalım. Ellerimizin, ayaklarımızın, iç organlarımızın ve aklımızın yavaş yavaş yerine gelmesini hissedelim, bu uyanışa müsaade edelim. Ne vakit ki zihnimiz açılmıştır, kalkıp pencereyi sonuna kadar açalım, yeniden uzanalım. Mümkünse üstümüzü de açık bırakalım. Temiz havayı ciğerlerimize çekerken hücrelerimizin yaşam dolduğunu hissedelim ve bize hayat denen […]

Îfâ-yı Hac

Kâbetü’l-uşşâk için ben yollara düştüm bugün Hem bevâdî-i hevâ-yı nefsi hep geçtim bugün Gıll ü gış, benlik libâsından çıkıp oldum revân Tâat ihrâmiyle irfân-ı Arafât’a bugün Taşlayıp Minâ-yı aşkta nefs ü şeytan varlığım Beyt-i rûy-i yâri tavf etmek bana oldu nasîb Hâl-i ruhsârı Hacerü’l-esved’e sürdüm yüzüm Sa’y ile oldum safâ-yı vahdete el-hak karîb Vech-i yâr […]

Huzur, Aşk, Kudret

Umre bir insana ne hissettirebilir? İlk bakışta basmakalıp bir sorudur bu. Oysa büyük mutasavvıflardan öğrendiğimize göre nasıl herkesin kendi mirâcı varsa aynı zamanda kendi umresi de olmalıdır. Ben de kişisel umre tecrübemi aktarmak istiyorum. Bana kalırsa umre üç başlıkta ele alınabilir: “Huzur”, “aşk” ve “kudret”. Bu üç hâl birbiriyle sıkı sıkıya bağlantılıdır. Huzur bulunmadan aşk […]

Fütûhât-ı Mekkiyye’den…

Allah’ın evi, mümin kulunun kalbidir. Ev, O’nun isminin evidir. Arş ise, Rahman’ın istivâ ettiği yerdir. ‘Hangi isimle duâ ederseniz (edin), en güzel isimler O’na âittir.’ ‘Duânı ne çok sesli ne de bütünüyle içinden oku.’ ‘Çünkü Allah gizliyi de açığı da bilir.’ Aynı zamanda Allah ‘gizleneni ve daha da gizliyi de bilir.’ ‘Daha gizli’, ‘bu ikisinin […]