Editörden (Nisan 2014)
/0 Yorumlar/in Nisan 2014 (55. Sayı) /Yazan: Yosun MaterMerhabalar Dostlar, Nisan 2014 sayımıza hoşgeldiniz. Bu sayıda konumuz Mehmed Muhyiddin Üftâde (k.s) Hazretleri, yani Bursa’nın sahibi bir güzel ve özel Allah sevgilisi, Allah âşığı… Konumuz Üftâde Hazretleri (k.s) olarak belirlendikten sonra girişte ne yazacağım koca sultan hakkında diye epey bir düşündüm. Ne kadar biliyorum ki, yazayım? Sonra Bursa’ya gittiğimde dâima uğramaya çalıştığım […]
Sohbetler (Nisan 2014)
/0 Yorumlar/in Nisan 2014 (55. Sayı) /Yazan: Ken'an RifâîMünîre Hanımefendi, Bursa’daki Keşiş Dağına (Uludağ) ismi verilmiş olan keşişe ait bir hikâye anlattı. Bir gün Emir Sultan Hazretleri, bir mânevî işaret üzerine keşişi ziyarete gider ve kulübesinin kapısını vurunca, içerden “Buyurun yâ evlâd-ı Resûlullah!” diye cevap alır. Emir Sultan Hazretleri içeriye girip de, kendisine bu türlü hitap etmesinin sebebini sorduğu vakit keşiş “Bu akşam […]
Cemalnur Sargut ile Söyleşi – “Allah’a yakîn olmaktan başka çâremiz yok”
/0 Yorumlar/in Nisan 2014 (55. Sayı) /Yazan: Cemâlnur Sargut“Allah’a yakîn olmaktan başka çâremiz yok” Bu ay, Anadolu’nun kalbinin derinliklerinde yatan sultanlardan Üftâde Hazretleri hakkında Türk Kadınları Kültür Derneği’nin öncülüğünde Bursa’da gerçekleştirilecek olan “Uzaktaki Yakîn” başlıklı uluslararası sempozyum vesilesiyle Cemâlnur Hocamızla bu büyük velîye dâir sohbet ettik. Müge Doğan: Hocam, “üftâde” ne demektir? Üftâde Hazretleri’ne neden bu isim verilmiştir? […]
Dizinin Dibinde Olmak
/0 Yorumlar/in Nisan 2014 (55. Sayı) /Yazan: Nefes ArşivBaşım önümde, gözlerim kapalı, huzurdayım… Aklıma ilk tanıştığımız gün geldi. Değişik bir doğumgünü hediyesiydi. Seneler evvel bir arkadaşım doğumgünümde beni O’nun huzuruna getirdiğinde fark etmiştim: Bursa’da yaşayıp da bilmediğim ne çok zenginlik vardı. Sonra “cemâli nur” olan hocam tanıştırdı beni O’nunla. “Hâmil-i Kart yakînimdir” demişti belli ki hocam, ondan sonra açılmıştı Hazret’in kapıları bir bir. […]
Peygamber’e Uymak
/0 Yorumlar/in Nisan 2014 (55. Sayı) /Yazan: Dilek GüldütunaKur’ân-ı Kerim’de, Peygamber’e hitabla şöyle buyurulmaktadır: De ki: Eǧer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki Allah da sizi sevsin (Âl-i İmran, 31). Tasavvuf ehli, kemâle “yaratılmışların en hayırlısı”nı takip etmekle eriştiklerini ifâde ederler, ki bu da zâhirde şeriatin emir ve yasaklarına uymak, bâtında ise tarîkatin makamlarını geҫmek sûretiyle olmaktadır. Hz. Üftâde de müridi Hüdâyî Hazretleri’ne hilâfet […]
Varlığın Yokluğuma Değiyor…
/0 Yorumlar/in Nisan 2014 (55. Sayı) /Yazan: Melike Türkan BağlıGece, varlığın yokluğa değmesinden doğan bir rüzgâr ile ses buluyor. Varlığın, yokluğuma değiyor; ince bir sızı yüreğime doluyor… Uludağ’ın etekleri, bir dervişin tennûresinin etekleri gibi, kendisini giyinmiş olan yokluğun etrâfında dönüyor. Belli belirsiz, ağır ağır… Eski bir zamanda karalanmış satırları hatırlıyorum… Dağın etekleri dönerken, benim de başım dönmüş: Çiziktirmişim… Varlığının yokluğuma değişi, ince bir jilet […]
Elvis Presley ve Ciğer Satmak
/0 Yorumlar/in Nisan 2014 (55. Sayı) /Yazan: Hüseyin GökhanBundan yaklaşık on beş yıl önce, Manhattan’ın en lüks kafelerinden birindeyiz. İçeriye baştan ayağa Elvis Presley kostümü giymiş, saçını onun gibi taramış, onun tarzında yarım gölgeli koca çerçeveli güneş gözlükleri takmış biri giriyor. Kendinden emin adımlarla ilerlerken içeridekiler yarı şaşkınlık, yarı merakla onu izlemeye başlıyorlar. Kafenin tam orta yerine geldiğinde bir amfiyi yere koyuyor, buna […]
Dertli Âşıklar Tabibi
/0 Yorumlar/in Nisan 2014 (55. Sayı) /Yazan: Nefes ArşivKaynaklara göre, Bursa’nın sultanlarından Üftâde Hazretleri, iki kişiyi en mükemmel şekilde yetiştirmiştir. Bunlardan biri Kemal Dede Hazretleri’dir. Kemal Dede, şeyhinin önderliğinde kemalâta ermiştir, fakat şeyhinin vârisi olmamıştır. İkincisi ise Aziz Mahmud Hüdâyî Hazretleri’dir. Şeyhinin halifesi olarak irşâda devam etmiştir. Aziz Mahmud Hüdâyî Hazretleri, Bursa’da müderrislik ve kadılık hizmetlerinde bulunmuştur. Ancak Üftâde Hazretleri’ne talebe olduktan […]
Uzaktaki Yakîn
/0 Yorumlar/in Nisan 2014 (55. Sayı) /Yazan: SimitçiFarsça bir kelime “Üftâde”… Anlamı, “düşkün”, “düşmüş”. Bir başka anlamıyla “tutkun”, “âşık”, “sevdâlı”. Aslında Farsça’da bir kadın ismi “Üftâde”. Hz. Üftâde, aşkı ile yakînlikten düşmüş, bir daha da yakînliğinden hiç dem vurmamış sevdâlı bir nur. Genç yaşta kendi Hızır’ı ile karşılaşmış, Karacabeyli Hızır Dede’sinin çobanlık yaparken soğuktan donan ayakları, eli ve en sonunda […]